Metaverse için sanal gerçekliğin ve Internet’in ileri aşama platformu ve uygulaması diyebiliriz. Nasıl ki 1990’ların sonunda akıllı telefonlarımız ve o telefonlar üzerinde kullandığımız binlerce çeşitli online uygulama ve elektronik ticaret yokken Internet’in ne olduğunu ve nelere gebe olduğunu tam olarak anlamadı isek, bugün de Metaverse uygulamaları emekleme döneminde olduğundan, Metaverse’ün potansiyelini anlayamıyoruz.

Oysa, artık biliyoruz ki, Internet ve bu teknoloji üzerinde koşan binlerce uygulama yaşamımızı pratikleştirmiş ve birçok sektörde hız ve zaman kazandırmış, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.

Sanal Gerçeklik (Virtual Reality) ve Artırılmış Gerçeklik (Augmented Reality) teknolojileri artık; eğitim, eğlence, tasarım, pazarlama, reklamcılık gibi birçok alana entegre haldedir.

Sanal gerçeklik teknolojilerini ve Metaverse’ün sunduğu imkanları her sektör gibi moda sektörü de kullanmaya başlamıştır. Bu yazımızda moda sektörüne Metaverse bakış açısı getirerek, sanal gerçeklik teknolojilerinin moda sektörüne sunabileceği imkanları inceleyeceğiz.

Markalar Metaverse’ü nasıl kullanıyor?

Metaverse, dijital ve fiziksel deneyimlerin harmanlanmasıdır ve müşterilere alışmış olduklarından farklı bir deneyim yaşatmaktadır. Metaverse’ün moda sektörüne sunduğu uygulamalar arasında sanal giysiler ve defileler, üç boyutlu ürün deneyimleri, sanal deneme kabinleri, bir Metaverse ortamında veya oyununda kullanıcının bir mağazaya girerek oradan ürün satın alması gibi marka ile doğrudan etkileşim içine girebilmesi gibi örnekler gösterilebilir.

Metaverse aracılığı ile müşterilerin fiziki ve online mağazacılık deneyimlerine yeni bir deneyim daha eklenmiş, markaların da perakende ve online satış faaliyetlerine yeni bir satış noktası daha eklendiği anlamına gelmektedir.

Yakın zamanda Adidas; blokzinciri tabanlı sanal oyun platformu olan Sandbox ile anlaştığını ve Metaverse’te bir mağaza açmaya hazırlandığını duyurdu. Rakibi Nike da bir çevrimiçi oyun platformu olan Roblox ile anlaşarak oyun içi mağazalar kurdu ve oyunun içinde Nikeland’i açtığını duyurdu. Duyurunun ardından marka tesciline “indirilebilir dijital ürün” sınıfını da ekletti.

Adidas ve Nike dışında Metaverse’ü kucaklayan birçok lüks moda evi de bulunuyor. Bunlardan biri olan Gucci sanal sergisi Gucci Garden’ı piyasaya sürmek için Roblox ile birlikte iş birliği yaptı. Gucci Garden sergisi markanın 100. yıldönümü sebebi ile Floransa’da düzenlenen gerçek bir sergiye dayanıyor. Metaforce’un kurucusu Allen Adamson AP’ye verdiği bir röportajda Gucci’nin Roblox ile olan iş birliği için elde ettiği en büyük yatırım getirisinin “Z neslinin dünyasının bir parçası olmak” olduğunu vurguluyor.

Bir diğer lüks giyim markası Balenciaga, Epic Games ile ortaklık kurdu. Balenciaga temalı aksesuarlarla birlikte Fortnite oyununda avatarlar dış görünüm oluşturabilecek. Aynı zamanda oyun içinde Balenciaga temalı bir merkez geliştirildi ve bu merkez, ziyaretçilerin kozmetik satın alabilecekleri sanal bir Balenciaga mağazasını içeriyor. Ayrıca, Balenciaga şirket bünyesinde, yalnızca Metaverse’e ve gelecekteki sanal teknoloji kökenli kazançlı fırsatlarına adanmış ayrı iş bölümünü de oluşturmuştur.

Dünyaca ünlü markalardan biri olan Ralp Lauren de kış sezonu için 5 doların altında fiyatlarla satışa sunduğu sanal şişme ceketler, kareli bereler ve diğer retro kayak giysileriyle, 7/24 açık ve dünyadaki herkesin yalnızca birkaç tıklamayla erişebileceği sanal mağazalarını Roblox’un çevrimiçi dünyasında açtı. Ralph Lauren CEO’su Patrice Louvet genç müşterileri çekmenin bir yolu olarak Metaverse’deki fırsatları değerlendireceklerini belirterek “Stratejilerimizden biri yeni nesli kazanmak ve yeni nesil orada. O yüzden biz de orada olmalıyız” sözleri ile bu doğrultuda sanal gerçeklik teknolojisi kökenli projeler üreteceklerini belirtti.

Louis Vuitton, kurucusunun 200. doğum gününü kutlamak için, marka monogramı tarafından yaratılan bir maskot olan Vivienne’in sanal dünyayı dolaşırken ve NFT koleksiyon ürünü olan mumları aramak için dünyanın dört bir yanındaki canlı yerlere yaptığı yolculukları gösteren bir video oyunu olan Louis: The Game’i piyasaya sürdü.

Zara ise Güney Kore merkezli moda markası Ader Error ile anlaşarak AZ Koleksiyon’unu Metaverse evreninde duyurmuştu. İşbirlikçi şirketler AZ Koleksiyonları ile hem gerçek dünyada hem de sanal dünyada kişisel deneyim yoluyla geliştirilen bireylerin benzersizliğine dayalı yeni bir nesli yeniden tanımlamayı ve nihayetinde “Jenerasyon AZ” olarak adlandırdıkları şeyi oluşturmayı hedeflediklerini belirtiyor.

Metaverse’ün Moda Sektörüne Sunduğu İmkanlar

Sanal gerçeklik teknolojileri tasarımların yapılış aşamasında çizim, kalıp vb. tekniklerini geliştirebilmelerine olanak tanımaktadır. Bu kapsamda tasarımlar üç boyutlu çizimler aracılığı ile yapılmaktadır.

Aynı zamanda sanal gerçeklik teknolojileri müşteri memnuniyeti odaklı bir politika izleyerek markalara üreteceği tasarımları test etmek ve müşterilerinin taleplerini değerlendirmek için yeni bir bakış açısı da sunabilir. Markalar sanal gerçeklik teknolojileri ile beraber tasarımlarını ilk kez dijital dünyada piyasaya sürerek, müşterilerinden geri bildirim alabilecek ve tasarımlarını fiziksel dünyada satmadan önce müşterilerinden gelen talebi değerlendirebilecek. Tasarımın dijital versiyonu beğenen müşteriler, fiziksel versiyonu sipariş edebilirler.

Aynı zamanda sürdürebilirlik açısından incelediğimizde elbiselerin dijital ortamlarda tasarlanması moda sektörünün çevreye sebep olduğu olumsuz etkiyi azaltabilir [PDF]. Örneğin artık influencerlar sosyal medya paylaşımı yapmak için tek bir sefer kullanmak üzere giysiler satın almaktadır. Alınan bu giysi tekrar giyilmek ve aynı giysi ile tekrar paylaşım yapılmak istenmemektedir. Sanal gerçeklik teknolojileri kullanılarak üretilen bu dijital giysiler kişiye yeni bir alışveriş yapmış gibi bir his vererek gerçekten üretim yapılmaması ve çevreye olan olumsuz etkisinin aza indirilmesine olanak sağlamaktadır.

Metaverse’ün sunduğu bir diğer imkan ise sanal deneme kabinleri. Sanal deneme kabini neredeyse her yerde bulunan mağaza içi deneme kabinlerinin çevrimiçi eşdeğeridir. Washington merkezli Amerikan moda perakendecisi olan Nordstrom da eBay tarafından geliştirilen sanal gerçeklik teknolojisi kullanarak müşterilerine sanal deneme kabininde gerçeküstü bir deneyim sunuyor. Aynı şekilde Walmart’a ait olan Zeekit ise ürünleri sanal deneme imkanı sunan bir uygulamadır. Yine ilk sanal deneme kabinine örnek olarak Topshop firmasının, Moskova mağazasına kinect destekli sanal bir montaj odası kurması örnek gösterilebilir.

Büyük markalar aynı zamanda sanal gerçeklik teknolojileri kullanılarak sanal defileler düzenlemektedir. Khaite, Moschino, Prada gibi köklü pek çok marka bunu deneyimlemiştir. Lüks markalardan biri olan Dior, 2015 yılında kullanıcıları en son podyum şovlarının perde arkasına çeken sanal gerçeklik başlığı “Dior Eyes”ı tanıttı. Cihaz ayrıca kişiye Dior dünyasına içeriden bir bakış da sunuyor.

Sanal gerçeklik teknolojilerinin sağladığı bir diğer avantaj ise moda tasarım sürecinin maliyetini azaltıyor oluşu. DressX dijital pazarının kurucusu Daria Shapovalova, genç bir tasarımcı olmak olmanın zor olduğunu ancak dijital moda ile herkesin bunu başarabileceğini dile getiriyor ve ekliyor; “Bu, tasarımcılar ve yaratıcılar için sektörü demokratikleştirme fırsatı. Sadece siz ve dizüstü bilgisayarınız.” Bir başka röportajında ise dijital dünyanın barındırdığı potansiyellere dikkat çekiyor “burada büyük bir potansiyel görüyoruz. Dijital giysiler, Millennials ve GenZ’nin özlem duyduğu bir şeydir.”

Etkileyici Pazarlama ve Metaverse

Bilindiği üzere “etkileyici pazarlama” (“influencing”) sosyal etkiye sahip olan internet ünlülerinin onaylarını veya ürün yerleşimlerini içeren bir sosyal medya pazarlaması türüdür. Sanal influencerlar arasında yer alan Lil Miquele, Bermuda, Koffi Gram gibi Sanal İnsanlar (“Vitural Human”) olarak adlandırabileceğimiz kurgusal karakterler günlük kombinlerini sosyal medyada çok sayılı takipçileri ile paylaşmaktadırlar. Bu kurgusal karakter arasında yer alan Lil Miquele en çok ilgi çeken isimlerden olup Prada, Vans, Calvin Klein gibi büyük markalarla iş birliği yapmıştır.

Fikri Mülkiyet Hukuku Açısından Değerlendirme

Lüks markaların sanal dünyaya girişi, Metaverse’de fikri mülkiyet haklarının korunmasına ilişkin endişeleri artırdı. Nike sanal ortamlarda kullanılmak üzere Nike markalı sanal ayakkabı, giysi ve aksesuar üretme ve satma niyetini belirten yedi yeni ticari marka başvurusunda bulundu.

Ralph Lauren de, meta veri tabanında fikri mülkiyet haklarını koruma ihtiyacının giderek arttığını belirterek, ABD ve Avrupa Birliği’nde, “sanal giysi içeren” “Metaverse ile ilgili mal/hizmetler için, çevrimiçi sanal dünyalarda kullanım için aksesuarlar”, “çevrimiçi, indirilemeyen sanal giysiler ve sanal ortamlarda kullanım için aksesuarlar” ve “indirilebilir sanal ürünler, yani ayakkabı, giysi, aksesuarlar” sınıfları için ticari marka başvurusunda bulundu.

Uygulamada yaşanan uyuşmazlıklara en büyük örneklerden birisi ise Hermès, Birkin çantasından ilham alan NFT sanat eseri MetaBirkin’in daha önce Haziran 2021’de 23.500 dolara satılan dijital sanatçı Mason Rothschild’e karşı NFT’lerin “Hermès’in fikri mülkiyet ve ticari marka haklarını ihlal ettiği ve meta veri tabanındaki sahte Hermès ürünlerinin bir örneği olduğu” gerekçesi ile yasal işlem başlatmasıdır.

Fikri Mülkiyet Hukuku açısından değinilmesi gereken bir diğer husus ise markaların sanal ürünler üzerindeki logolarında fikri mülkiyet hakları olsa bile, sanal giysiler oluşturmak için bir yazılım şirketi çalıştırdıklarında aralarında oluşacak fikri mülkiyet hakkı sorunları. Bu husus yazılım lisans sahibi, orijinal tasarımcı, aralarında sözleşme vb. etkenler çerçevesinde değerlendirildiğinde farklı yanıtlar verilebilecektir.

Sonuç

Sanal gerçeklik teknolojileri ve metaverse platformu diğer sektörler gibi moda sektörüne de doğrudan etki etmektedir. Sektöre çeşitli fırsatlar sunmakta ve aynı zamanda fikri mülkiyet hakları bakımından yeni tartışmalar yaratmaktadır. Tüm bu tartışmaların yanında dijital ve sanal dünya birbiri ile bütünleşmekte olduğu kaçınılmaz bir gerçek.

Artık gerçek hayatta üzerimizde sadece bir tişört olduğu halde, bir iş toplantısına siyah kravatlı bir elbise ile gelebileceğiz; veya gerçek hayatta hiç dokunulmamış lüks bir ceketin fotoğrafını Instagram’da paylaşabileceğiz. Yazar ve fütürist Cathy Hackl’in de dediği gibi; “Yalnızca bir meta veri deposu var, ancak birçok meta dünya var, tıpkı internette birçok web siteniz olduğu gibi ve bu sadece sanal değil, aynı zamanda fiziksel dünyayı da kapsıyor. Tüm bunlar fiziksel ve dijitalin yakınsamasıdır.”

Konu hakkında tüm sorularınız için Burçak Ünsal ve Kardelen Kılıç‘a ulaşabilirsiniz.

Leave a Reply